Felsefe

Toplumu Oluşturan Ögeler

İnsanların sınırlı bir ömrü olmasına rağmen toplum süreklilik gösterir. Toplum kendisini oluşturan bireylerin toplamından daha fazlasını içeren nesnel bir gerçekliğe sahiptir. Toplum, belli bir coğrafi bölge üzerinde temel ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelmiş, kendilerini bir bütün olarak gören, karşılıklı etkileşim içinde bulunan, ortak bir kültürü paylaşan insan topluluklarına denir.

Her toplumda iletişimi sağlayan bir dil, bu iletişimin sağlıklı olabilmesi için görgü, ahlak ve hukuk kuralları ile bilgi ve meslek edinmeyi sağlayan eğitim sistemi vardır. Tüm bu ögeler bir araya gelerek toplumu oluşturur. Sosyologlar bu ögeleri toplumun daha iyi anlaşılabilmesi için birtakım kavramlarla ifade ederler. Bunlar toplumsal kurum, kuruluş ve gruplardır.

Kurum: Gündelik hayatta kurum kavramı çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Örneğin, bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulan Kızılay, Türk Dil Kurumu, TRT (Türkiye Radyo Televizyon) gibi örgütler kurum olarak adlandırılır. Burada kurum, “kuruluş”, “tesis” gibi anlamlara gelmektedir. Sosyolojik açıdan kurum; nesiller boyu devamlılık gösterip kalıcı nitelik kazanan, düşünceler, davranışlar, değerler, normlar, maddi öğeler (binalar, mallar vb) ve işaretler, bayrak, rozet gibi simgelerden oluşan bütündür.

Kurumların kendine özgü yapısı vardır ve her toplumsal kurum kültürün bir öğesidir. Sosyolojinin incelediği beş kurum vardır. Bunlar; aile, siyaset, eğitim, din, hukuk, ekonomidir. Bu kurumlar kültürün somutlaşmış göstergeleridir. Bu kurumlar toplumsal ihtiyaçları karşılamak amacıyla çeşitli rollerin, ilişkilerin örgütlenmesiyle toplum genelinde bir bütün oluşturur.

Kuruluş: Kurumların sosyal hayattaki somut görünümlerine kuruluş denir. Örneğin, eğitim bir kurum iken, sosyal hayatta öğrenci yetiştiren okullar kuruluştur. Ekonomi kurum iken, işyerleri, banka ve şirketler birer kuruluştur. Kuruluş somut, kurum soyut bir kavramdır.